EKSOZOMLAR
''Kök hücre kökenli küçük ekstra- sellüller veziküller olan eksozomların estetik dermatolojide rejeneratif ve iyileştirici özellikleriyle büyük bir potansiyel uygulama alanı bulabileceği düşünülmektedir.Deri rejuvenasyonunda kullanılan eksozomlar kollajen üretimini uyarıp, hücresel rejenerasyonu hızlandırarak deri yapısı, sertliği ve görünümünde iyileşme sağlamaktadır. Anti - aging tedavi olarak eksozomlar ince kırışıklıklar ve çizgileri azaltıp , deri elastisitesi ve hidrasyonunu arttırmaktadır. Eksozomlar ayrca kıl follükülü büyümesini uyarıp yeni saç çıkmasını hızlandırarak saç kaybı veya incelmesini tedavi edebilmektedir. Eksozomlar ayrıca skarların görünümünde düzelme sağlayarak , kollajen remodelingi ve doku rejenerasyonunu attırabilmektedir. Pigmentasyon tedavisinde eksozomlar koyu lekeleri azaltıp , hiperpigmentasyonda melanin üretimini baskılayarak deri yenilenmesini sağlayabilir. Aknede ise eksozomlar inflamasyonu azaltıp , akne eğilimli ciltlerin daha iyi görünmesini sağlayabilir. Yine benzer şekilde eksozomlar psoriasis , atopik dermatit ,seboreik dermatit , kontakt dermatit gibi inflamatuvar deri hastalıklarında , konnektif doku hastalıklarında , kronik ülser ve yaralarda , deri kanserlerinde başarılı bir şekilde kullanılma potansiyeli bulunurken , estetik dermatolojide genç ve sağlıklı görünümlü cilt elde etmek için invaziv olmayan bir işlem olarak yakında birçok kozmetik işlemin yerini alabileceği düşünülmektedir. ''
Prof. Dr. ÜMİT TÜRSEN
YAĞ DOKUSUNDAN ELDE EDİLEN KÖK HÜCRELER
''Rejeneratif tıpta kök hücreler elde edildikleri biyolojik kaynağa göre embriyonik ve yetişkin kök hücreler olmak üzere ikiye ayrılır. Embriyonik kök hücreler pluripotenttirler. Bu büyük potansiyellerine rağmen onkolojik kaygılar , etik ve yasal düzenlemeler nedeniyle uygulama alanları sınırlıdır.Bu nedenle potansiyelleri embriyonik kök hücrelere göre daha kısıtlı olmasına rağmen mezenkimal ve progenitör kök hücrelerinin kullanımı daha fazla tercih edilmektedir. Mezenkimal kök hücre elde etmek için kemik iliği kullanılmasının biyopsisi tekniğinin ağrılı olması , morbidite ve düşük hücre elde edilmesi gibi dezavantajları vardır.Zuk ve ark. tarafından 2002 yılında yapılan bir çalışmayla kemik iliği dışında mezenkimal kök hücrelerin insan yağ dokusunda da bulunduğu gösterilmiştir. Yağ,kemik , kıkırdak,kas ve sinir dokularına dönüşebilen adipoz kökenli mezenkimal kök hücreler (AKMKH) stromal kökenli olmaları nedeniyle kemik iliğinden elde edilen mezenkimal kök hücre (KİMKH)'lere doku kültüründeki davranışları, morfolojileri , büyüme hızları ve hücre yüzey profilleri açısından büyük oranda benzemektedir ve deri altı yağ dokusu kolay ulaşılabilir olması , insanda geniş bir alana yayılmış olması ve liposakşın / lipoaspirasyon tekniği ile kolayca elde edilebilmesi gibi avantajları nedeniyle kök hücre çalışmalarında daha çok tercih edilir hale gelmiştir.Yağ kök hücreleri açısından vücudun en zengin bölgesi göbek yağlarıdır.Topikal anestezi altında lipoaspirasyob ile elde edilen kök hücre açısından zengin doku , tedavi bölgesine enjekte edilmeye hazır hale getirilir. Yağ dokusunun içinde yer alan hücre popülasyonu incelendiğinde adipositlerin dışında, preadipositler endotelyal hücreler, düz kas hücreleri , perisitler , fibroblastlar ve adipoz kökenli mezenkimal kök hücrelerin (AKMKH) bulunduğu görülmüştür. Yağ dokusundan elde edilen mezenkimal kök hücreler özellikle saç dökülmesi olan hastaların saç teli sayısını artırmak , var olan saç tellerini güçlendirerek dökülmesini azaltmak,saç derisini yenilemek , yaşlanan ve elastikiyetini kaybeden deri dokusunu yenilemek ve antiaging gibi kozmetik işlemlerde aktif olarak kullanılır. Hücrelerin hasarlı dokuya göç edip onarma yetenekleri ve anti fibrozis sitokinler salgılayarak, kollajen tip 1'i azaltarak kötü yara izlerini düzeltebilme özellikleri sayesinde bütün kronik yara ve yumuşak doku defektlerinde , yanık sikatrislerinin tedavisinde, kas ve iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır . Romatoid artrit, Tip 1 diyabet , Crohn,Multiple skleroz , vitiligo gibi otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini gösteren klinik çalışmalar mevcuttur. Yapılan çalışmaların sayısı ve çeşitliliği ,uygulama alanları giderek artmakta ve kök hücre çalışmaları hastalar açısından giderek daha umut verici hale gelmektedir
Prof.Dr. ZEKAYİ KUTLUBAY
2024 Baskı / 275 Sayfa